DOKTOR KARINCALAR VE GELİŞTİRDİKLERİ SAĞLIK SİSTEMLERİ
Hasta bir tanıdığınızı veya bir akrabanız için hastaneye gittiğinizi düşünün. Hastaneye girdiğiniz andan itibaren bir çok hijyen içerikli tedbirlerle karşılarız. Ayaklarınıza galoş takılır, temizlik görevlilerin sık sık yerleri temizlediğini, görürüz. Doktorlar önlük, maske ve eldiven kullanarak hastaların mikropla temas riskini ortadan kaldırırlar. Tüm bu tedbirler insanların, mikropların zararlı olduklarını düşündükleri için önceden düşünerek aldıkları önlemlerdir. Bilim adamları yaptıkları araştırmalar sonucunda karıncaların insanların bu davranışlarına benzer bir davranış biçimine sahip olduklarını belirlemiştir.karıncalar mikroplardan korunmak için çok etkili bir sistem geliştirmişlerdir.
Bilim adamları karıncaların çok etkili bir karıncaların çok etkili bir mikrop arındırma sistemleri olduğunu ortaya çıkardı.İsveçli bilim adamlarının yaptıkları araştırmalar Foprmica Paralugubis cinsi karıncalar, yuvalarında reçine biriktirerek bir koruma mekanizması oluşturuyor. Ancak karıncaların seçtikleri bu reçineler bildiğimiz reçinelere benzemiyor. İçerdiği özel kimyasallar hastalıklara neden bakterileri yuvalarından uzak tutuyorlar. Bu küçücük böceklerin tıp bilgisi gerektiren böyle bir davranışı göstermesi üstün bir akıl tarafından yönlendirildiklerini gösteriyor.
Karıncalar yuvalarını çevreleyen kozalaklı ağaçlardan sertleşmiş öz su taneciklerini topluyorlar. Toplana reçinenin miktarı yuvanın büyüklüğüne göre 20 kg bulabiliyor.
Bilim adamaları yaptıkları araştırmalarda reçinenin antiseptik özelliğini test ettiler. Bunun için reçine içeren ve reçine içermeyen iki ayrı yuvada hastalıklara yol açan bakterileri gözlemlediler. Reçine bulunmayan yuvada 3 kat daha fazla mantar ve hastalık sebebi bakterilerde ileri derecede artış gözlemlendi.
Karıncaların ortaya koydukları kimya bilgisi bilim adamların dikkatini çekti. Karıncaların bu kimya bilgisi yorumlayan bilim adamlarından Fransız ekolog M. Lambrechts ''hayvanların davranışlarını incelersek insanların kullanacağı kimyasalları bulabiliriz diye belirtti.
Karıncalar küçük bir bedene ve nispeten basit bir organizmaya sahiptir. Bunu yanında hastalık, bakteri, mikrop, antibiyotik arasındaki ilişkiyi çözümleme işi ise oldukça detay gerektiren ve kompleks bir davranış biçimidir. Çünkü karıncaların hastalığın nedeni olabilecek bakteri ve ya mikroplardan haberdar olmaları söz konusu değildir. Bilim adamları bile mikroskoplar sayesinde bunları inceleyebiliyor.
Reçinenin hastalığa çözüm olarak benimsenmesi de aynı derecede şaşırtıcıdır. Çünkü reçinenin hastalığı önlediğini anlamak için reçineli yuvalarla ve reçinesiz yuvalar arasında karşılaştırma yapmaları ve bir yorum ortay koymaları gerekmektedir. Bu da bize eczacılıkta yapılan deneyleri aklımıza getirmektedir.
Çevrelerinde çok fazla sayıda bitki olmasına rağmen özellikle kozalaklı ağaçları seçmeleri de bunun bilinçli bir hareket olduğunu ortaya koymaktadır.. Karıncalar sanki hastalığa hangi ilacı vereceklerini bilen bir doktor gibi hareket ediyorlar. Ayrıca karıncaların reçine toplamada uyum içinde çalışması, koloni içinde işbirliği geliştirmeleri yuvanın sağlığını çok ciddiye aldıklarını gösteriyor. Bu akıllıca, mantıklı, ve düzen içerisinde fedakarca olan davranışlar üstün bir aklın ve yaratıcının göstergesidir.
Karıncalar Yüce Allah' ın kendilerine ilham etmesiyle tıpkı bir doktor gibi hangi hastalığa hangi ilacın iyi geleceğini bilmekte ve ona göre tedbir almaktadır. Minik bir karıncanın böylesine üstün akıl gerektiren davranışlar sergilemesi karıncaların da tüm canlılar gibi her an alemlerin Yaratıcısı olan Allah' ın kontrolünde olduğundan delilidir.
Evet insanlar karıncaların oluşturdukları sistemi yapmak için bir dilim dalı oluşturmuşlardır. Bu bilim dalının adı farmokolaji dir. Diğer bir deyişle ilaçların insanlar üzerindeki etkisini inceleyen bilim dalı. Hangi kimyasalın hangi bakteriye karşı etkili olduğunu bulmak için bilim adamaları aylarca araştırma yaparlar, inceleme yaparlar, onlarca deney yaparlar, Bir ilacın etkisi belirlemek bazen yıllar alır. Bir ilaç üretmek çok fazla araştırma, emek ve zaman gerektiren ve hata kabul etmeyen bir durumdur.
İnsanlar için bu kadar zor ve emek getiren bir işi karıncaların binlerce yıldır yapması, özel kimyasal işlemler yaparak, bakterilere karşı özel önlemeler alması Allah' ın yaratma sanatının güzelliklerinden biridir. Bildiğimiz ve bilmediğimiz bütün canlıların sahip oldukları bu gibi özellikler Allah' ın sınırsız gücünü daha daha iyi kavramak için birer vesiledir.
Allah bir ayette şöyle buyurmaktadır.
''Sizin için yerde olanların tümünü yaratan O' dur. (Bakara Süresi)
kuran' da Yüce Allah insanları doğayı incelemeye ve buradaki ayetleri görmeye çağırır. Çünkü evrendeki canlı cansız tüm varlıklar yaratılmış olduklarını gösteren işaretlerle doludur ve kendilerini Yaratan'ın güç, bilgi ve sanatını göstermek için vardırlar. İnsan aklını kullanarak bu işaretleri görmek ve Allah'ı tanımakla sorumludur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder