İsrail Cumhurbaşkanı Peres, 13.11. 2007 Salı günü TBMM’nde yaptığı konuşmada “İSTANBUL BİZİM İÇİN YÜCE BİR KAPIDI’DIR” demişti.
Oktan Keleş Peres’in bu mesajının analizini şu şekilde yapmıştı.
Daha sonra Oktan Keleş’ten “Şeytanilerin İstanbul Büyüleri” makalesinde kapı’nın ne demek olduğunu ve neyin kastedildiğini öğrenmiştik. Yine “2010 Avrupa Kültür Başkenti" logosundaki Kapı işaretinin neden bilinçli seçildiğini ve tarihi bağlantılarının ayrıntılarını öğrenmiştik. http://www.onaltiyildiz.com/artikel.php?artikel_id=26
Tarık C. Kardeşimiz İstanbul’un önemine işaret eden bir yazısında, http://www.onaltiyildiz.com/haber.php?haber_id=1289 yine İstanbul=Kapı meselesine dikkat çekmişti.
Şimdi tekrar neden bu kapı meselesini gündeme getirdik? Şunun için; bugünden itibaren İstanbul’un Kapı’larından biri olan Haydarpaşa Tren Garı 2 yıl için kapanıyormuş. “Yüksek Hızlı Tren Projesi nedeniyle Haydarpaşa Tren Garı 1 Şubat' 2012’den itibaren iki yıl kapanacak.” Deniliyordu haberlerde.
Cennet mekân Sultan 2. Abdülhamit Han yaptırmıştı Haydarpaşa’yı ve şöyle demişti:
“Bunca kilometre demiryolu yaptım memlekete, çelik rayların ucu Haydarpaşa’da. Koca binalarıyla liman yaptım , yine belli değil. Bana o rayların denize kavuştuğu yere öyle bir bina yapın ki, Ümmetim baktığında ‘Buradan bindin mi hiç inmeden Mekke’ye kadar gidilir’ desin,” demişti.
1906 Mayıs’ında yapımına başlanan Haydarpaşa Garı, 19 Ağustos 1908 tarihinde hizmete açılıyordu. O gün bugündür, “İstanbul’un kapısı” oldu Haydarpaşa.
Şimdi bu kapı, denildiğine göre “2 yıl için kapanıyormuş”. “Ne var canım bunda iki yıl sonra açılacak” diyebilirsiniz, ama benim bu konuda şüphelerim var. Yanılmayı o kadar isterim ki…
İstanbul kap’ıdır demiştik. Bunu artık sadece biz söylemiyoruz. Bakın İstanbul’un Kapı olduğunu bilen bazı yazarlar Haydarpaşa ile ilgili olarak aynen şu başlığı kullanmışlardı: “İstanbul’un kapısı kapanıyor”
Evet, önce bu kapı’yı 28 Kasım 2010 tarihinde yakmışlardı. Ama istedikleri gibi olmadı, yangından beklediklerini elde edemediler. Başka yollara başvurdular, onları da siz biliyorsunuz: Haydarpaşa Port vs.
Kapı parçalanıyor. İstanbul, yabancı şirketlere devredilerek özelleştiriliyor, yağmalanıyor. Galata Port’u savamadan şimdi de Haydarpaşa Port önümüze dikildi. Galata Port ise sinsi sinsi ilerliyor. Önce “Arap Camii” restore edilecek diye kapandı. Nasıl restorasyon ise hala bitmedi. Acaba bir gün bitecek mi? İstanbul’un sırlarla dolu bu ilk camisi acaba ne zaman açılacak? Ümitle açılmasını bekliyoruz. Galata Port’a kurban edilmesinden endişe ediyoruz.
O bölgede sessiz sedasız şeyler oluyor. Geçenlerde oradaki göz hastanesinin taşınacağı açıklandı. Önce yangın çıktı şimdi de taşınıyormuş o hastane. Adım adım o bölge boşaltılıyor.
Yakında inşallah o bölgeyi anlatan bir yazımız olacak. Neden Galata?
Şimdi sıra Haydarpaşa’ya mı geldi? Küresel güçlerin yeni hedefi bu bölge. Selimiye Kışlası ve Haydarpaşa.
Bir kere kapandı mı, bundan sonrası için bahane bulunur… Tarihi eser vs. Komisyonlar ve kurullar niye var ki?...
Erol Derman
KAYNAK : http://www.onaltiyildiz.com/haber.php?haber_id=1307
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder