Babalardan öğütler, uysun cümle yiğitler!

İnsan "anasının ağlamamasını" istiyorsa babasının öğütlerine kulak vermelidir. Hiç şüphesiz her baba evladına nasihat eder ancak öyle nasihatlar vardır ki her cümlesine insan değil imzasını deyim yerinde ise kalıbını basar. İşte size ufkumuzu aydınlatan hikmet dolu veciz nasihatlerden küçük bir demet. Bülent Acun, yazdı.

 

İnsanoğlunu hayatı boyunca takip eden eceli ve rızkı ile birlikte  onu hiç bırakmayan iki şey  daha vardır.

1-Annesinin ağıtları

2-Babasının öğütleri

 

İnsan "anasının ağlamamasını" istiyorsa babasının öğütlerine kulak vermelidir.

Her ne kadar  “ağlarsa anam ağlar, gerisi yalan ağlar” dense de en az anneler kadar babaların da yeri geldiğinde ağladıkları şüphe götürmez bir gerçektir.

Bundan dolayı ne zaman evladının ayağına diken batsa adeta babasının kalbine hançer saplanır.

Evladı bir kere ‘ah’ demeye görsün babası belki bin defa  ‘eyvah’ der evladın gözü yaşarır, kıpkırmızı damlalar babanın özü sırılsıklam olur.

Hiç şüphesiz her baba evladına nasihat eder ancak öyle nasihatlar vardır ki her cümlesine insan değil imzasını deyim yerinde ise kalıbını basar.

İşte size ufkumuzu aydınlatan hikmet dolu veciz nasihatlerden küçük bir demet.

 

Nimetler Deryasından Beş İnci

Her konuda olduğu gibi aile reisliği ve babalık konusunda da en güzel örneğimiz olan ve bize karşı anne, babalarımızdan daha şefkatli olan sevgili Peygamberimiz (sav) bir hadis-i şeriflerinde dikkatimizi bakınız hangi nimetler üzerine çekiyor.

Beş şey gelmeden önce beş şeyin kıymetini bil.

- Ölüm gelmeden önce hayatın kıymetini bil

- Hastalık gelmeden önce sağlığın kıymetini bil

- İhtiyarlık gelmeden önce gençliğin kıymetini bil

- Fakirlik gelmeden önce zenginliğin kıymetini bil

- Meşguliyet gelmeden önce boş vaktin kıymetini bil

 

Çocuklarımıza ne yedirelim ne yedirmeyelim?

Abdullah Arıdoru’nun “Meşhurlardan Espriler” kitabında naklettiğine göre bir grup insan Lokman Hekim’e gelerek  “Çocuklarımıza ne yedirelim ne yedirmeyelim?” diye sormuşlar.

Lokman Hekim bu soruya tek cümleyle cevap vermiş:

- Çocuklarınıza acı söz yedirmeyin de ne yedirirseniz yedirin!

 

Bereketin Kaynağı

Osmanlı adlı ulu çınarın bilge bahçıvanlarından Şeyh Edebali damadı Osman Gazi’ye şu nasihatlarda bulunur:

“Oğul! Ananı, atanı say, bereket büyüklerle beraberdir. Bu dünyada inancını kaybedersen, yeşilken çorak olur, çöllere dönersin.

Sevildiğin yere sık gidip gelme, kalkar muhabbetin, itibar olmaz,

Sen insanı yaşat ki devlet yaşasın. Haklı olduğunda mücadeleden korkma. Bilesin ki, atın iyisine doru, yiğidin iyisine deli derler.

 

Aşk meydanının sırtı yere gelmez pehlivanı Mevlana Hazretlerinin oğlu Sultan Veled’e vermiş olduğu öğütler de oldukça ilgi çekicidir:

“Ey oğul! Sana vasiyetimdir. İlim ve edebe önem ver. Şöhret isteme bir afettir. Makama ilgi duyma. Çok söz söyleme, kalbe nifak verir. Helal ye,  şüpheli şeylerden sakın.

Dünya malına kapılma. Ey Oğul!  Eğer düşmanını sevmek, onun da seni sevmesini istersen, kırk gün onun iyiliğini ve hayrını söyle,  göreceksin ki, o düşman senin en yakın dostun olacaktır. Çünkü gönülden dile dilden gönüle yol vardır.”

Şeref nasıl kaybedilir?

Şimdi de yazımızın burasında ilim şehrinin kapısı ve Allah’ın  (cc) aslanı olan Hz. Ali (kv)’yi dinleyelim:

“Haksızlık önünde eğilmeyiniz zira hakkınızla beraber şerefinizi de kaybedersiniz. İnsanlarla öyle iyi geçinin ki,  düşmanlarınız bile ölümünüze ağlasın.

Şahsınıza düşmanlık eden birini affederbilirsiniz, lakin vatanınıza, milletinize ve dininize fenalık edenleri affetmeyiniz.

Senden soruluncaya kadar susmak, susturuluncaya kadar söylemekten hayırlıdır.

İktisat az şeyi çoğaltır; israf çok şeyi azaltır.”

 

Ne kadar yaşarsan yaşa

Yazımızın sonunda “Ey Oğul!” diyerek yüzyıllar öncesinden bizlere seslenen İmam-ı Gazali’yle birlikteyiz.

“Ey Oğul! İstediğin kadar yaşa nasılsa bir gün öleceksin. Dilediğini sev, nasılsa bir gün ayrılacaksın istediğini yap nasılsa bir gün hesabını vereceksin.

Belki sen bir kulsun efendinde Allah’tır. Kendine nasıl davranılmasını istiyorsan, başkalarına öyle davran.”

 

Öğütlerimi can kulağı ile dinle ve üzerinde önemle dur.

 

SÖZ SENİNDİR BABACIĞIM

O en güzel yoldan kayıp

Seni dinlememek ayıp

Hepsi tutulmaya layık

Söz senindir babacığım

 

Seni bazen üzdüm belki

Hatalarda yüzdüm belki

Ömür boyu üstümdeki

Göz senindir babacığım

Dünya bir dert makinesi

Her gün batar sert iğnesi

Güzellikler hazinesi

Öz senindir babacığım

Sensin erkenden uyanan

Alın terine boyanan

Hayat ocağında yanan

Köz senindir babacığım

 

Kardan bile ak görülen

Bitmez  sevgiyle  örülen

Her an evladıyla gülen

Yüz senindir babacığım

 

Hakkın değil hiç yas senin

Kabul olan niyaz senin

Bahar senin kış yaz senin

Güz senindir babacığım

 

Bülent Acun, “öğüt veren, altın bulsun” diyerek yazdı…

 

 

                Gönülden dile, dilden gönüle yol vardır